Net Piknik

Net Piknik kapandı! 

2009 yılındayız. "Seni çok güzel bir yere götüreceğim" diyor Esma. "Tuna Caddesinde, vaktiyle Cenk Korayların felan iş çıkışı piizlenmeye gittikleri bir yermiş. Düşün yani kaç yaşında, senden hatta benden bile büyük!"Aramızdaki yaş farkına şahane bir gönderme yapıyor; bunu söylerken gözleriyle boncuk boncuk gülüyor sevgilim. Eklemeden de duramıyor: "Hem hardalı da kendileri yapıyormuş!" İyi oldu bunu söylediğin, konuyu güzel değiştirdin, çatlak!

Net Piknik kapandı."Müdavim" kelimesini ve anlamını bana öğreten yer; çünkü kelimeler ve anlamları birbirinden çok ayrıdır. 10 yıldır her doğum günümde oturduğum masa, masaya konan ve geçen her yıl eksilen tabaklar, artık bütünüyle yok.2012 olmalı. Soğuk ama doğum günüm. Ev arkadaşım, bir arkadaşım ve ben. Her seneki gibi kaloriferin olduğu masadayız. Bir iki sefer sigaraya çıkıyoruz. Dicle, çiçek satıyormuş, yanımıza geliyor: "Abim" diyor, "bu güzel ablama neden bi' çiçek almıyorsun?"Acık üzgünüm. Neden hep kadınların erkeklerden bir şeyler aldıklarını, neden hiç kadınların erkeklere bir şey vermediklerini soruyorum. Doğum günlerinde erkeklere bir şeyler alınabilirmiş, Dicle öyle söylüyor.Acık üzgünüm, bugünün doğum günüm olduğunu ve gelen hiç kimsenin bir şey almadığını söylüyorum. "Ama öyle olmaz ki!" diyor Dicle, bileğindeki üç renkli bilekliği bana veriyor. 2012 yılı 7 Mart'ında aldığım tek hediye. Hemen bileğime sarıyorum."Hiiiiyy, korkmuyor musun!?" Neden Dicle? Neden korkayım ki? "O bizim bayrağımız" diyor, "kolunda görürlerse polisler seni döver." Masum.

Net Piknik kapandı. Tarihler, içinden hiç çıkamadığım 2014 yılını gösteriyor. Koca adam olmuşum, çünkü babam ölmüş. Parmaklarımla yedi gün sayıyorum. Toprağa verişimizin yedinci günü geçince, bir başıma Net Piknik'in kapısından giriyorum."Beyefendi nerelerdesiniz?" diye soruyor Şaban abi. Henüz kabul edemediğim gerçek ilk defa ağzımdan dökülüyor, babam öldü de. "Başınız sağolsun" dışında hiçbir şey demeden gidiyor Şaban abi. Dönüşte önüme rakıyı bırakıyor.

2015... Hacettepe'de memurum. Öğle araları Dekanlık'tan Türkan ablayla kaçıp kaçıp Net'e gidiyoruz. Hiç unutmuyorum, bir öğlen fazla kaçırmışım, sanırım Damla'yla aramız kötü o gün, iş yerine çakırkeyif dönüyorum. Perihan ablam, amirim, idari izinli sayıyor beni, eve yolluyor.Aynı yıl. İstifa etmişim. Şehri terk edememişim. İlk staj dersimden çıkıyorum. Mağlubun garip galibiyeti, Net'e gidip bir başıma kutluyorum. Sonra staj boyunca Binici, ara sıra Güçavlı ve ustam Köroğlu ile sık sık "içilemeyen rakısı"na düşüyoruz Net'te yine.

Net Piknik kapandı. Ofisten çıkarken telefonuma mesajı geliyor. Cenazeyi son bir kez, kendi gözlerimle görmeden inanmayacağım, Tunalı'dan Sakarya'ya doğru yürümeye başlıyorum. 10 yıldır doğum günlerimi kutladığım masa artık olmayacak. 2010'lara girerken yanımda olan ne varsa ya öldü, ya ayrıldı ya da kapandı. Feysbuk'un "anılar" kısmısı artık sanal bir kabristanlık. Yeni on yıla geçmişsiz giriyorum. Bunu kabul etmek güç. Terapistime "ağlamayı beceremiyorum" diye yakınırdım, bir ağlayabilsem her şey düzelecekmiş gibi gelirdi. Akay'a vardığımda hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlıyorum.

Net Piknik kapandı. Pazarları zaten açık olmaz.Cumartesi akşamı, kapılar son kez açıldı, son kez mezeler dizildi, son kez rakılar içildi, Şaban abi son kez günü bitirip evine doğru yol aldı, kapı son kez kapandı. Bir başıma son kez Net'te bir masaya oturdum. Tek başıma içmeye başladım. Net Piknik kapandı. Bu satırların bir çoğunu 28 Aralık Cumartesi akşamı önümdeki servis kağıdına yazdım. Güzin'e gönderdim, okumadı. Kapıda Onur hoca ile tanışıverdik, servis kağıdını eline tutuşturdum. Gecesine mesaj atmış, dehşetengiz beğenmiş falan. Net Piknik kapandı. Tekerlemeye döndürmezsem işte böyle, bu gerçeği kabullenmem biraz zor olacak. Bir ara yan masaya konsa çıktım. Özge ve sanırım Erhan. Her şeyin bu gece biteceğinden haberleri yokmuş. Eh, ölüm haberlerini verme konusunda tecrübe sahibiyim."Neden kapandı?" diye sorsalar "kalp diyorlar" der, yapıştırırdım cevabı. Fakat tam o sırada içeriye Özgün ve Gülce girdi. O ha! Sahi, nereden çıktılar? "Neden sizinle hep cenazelerde görüşüyoruz?" diye soruyorum. Cevabı hatırlamıyorum. Kafam göt gibi. Eve bırakıyorlar beni.

Net Piknik kapandı. Bana sorsalar, son beş yılda yaşanan tüm kayıpların bana karşı düzenlenmiş bir kalkışma olduğundan şüpheleniyorum. Artık doğum günümde beni bekleyen bir masa, ait olduğum bir yer yok. Yerine yenisini koyamayacağım.Net Piknik kapandı. Ankara koca bir kabristanlık. Yeni on yıla geçmişsiz giriyorum. Bunu kabul etmek güç.


Net Piknik

Share: